
|
|
|
|
DERNEĞİMİZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
KÖYÜMÜZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
EKSTRA LİNKLER
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Varın da köyümün halini görün
Gençleri gurbette, yaşlı perişan.
Tarlalar hamlamış, dikenler bitmiş
Dağılmış heryer, taşı perişan.
Çayırlar kırlaşmış, sulanmaz olmuş
Bentler yıkılmış, harkları dolmuş
Goncalar açmadan sararmış solmuş
Yazları sahipsiz, kışı perişan.
Tandır, ocak yanmaz, çıkmıyor duman
Boş gezen ayakta kalmamış derman
Herkes makarnaya ediyor devam
Herle pişmez olmuş, aşı perişan.
Köyde kalanlarda şehirli olmuş
Televizyon başında diziye dalmış
Hıngel pişirmeyi çoktan unutmuş
Tandır kete tutmaz, bişi perişan.
Malı mülkü satıp şehre vardık
Kahveye gitmeyi asrilik sandık
Cennet köyümüzü sahipsiz koyduk
Kuzgunu yuvasız, kuşu perişan.
Sabahın erkenden kalkamıyorlar
Dirgene sapını takamıyorlar
Tırpanın elceğin yapamıyorlar
Yabanın, tırmığın, dişi perişan.
Bayırlar şen değil,kaval çalınmaz
Çalışan kalmamış tarla biçilmez
Oğlan saç uzatmış, kızdan seçilmez
Köyümün düzeni, işi perişan.
Şairim salmışsın kendini derde,
Sıla hasretidir esiyor ser'de
Otlaklar boş kalmış, sürüler nerde?
Dumanlı dağların başı perişan.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|