Yakıştı mı sana yiğidim,
Beş yıl hüçre….
Üşüdüğün taş odalar.
Yağlı urganlar,
Sana diş bileyen Mamak,
C-5 ,işkenceci gardiyan Kenan…
Hepsini utundırdın,
Çağlayan buzlu bir su gibi..
Üşüyorum dedin ve gittin…
Dualarımız sarıyor seni
Üşüme,üşüme,üşüme….
Yiğidim.

Dayandın onca çileye,
Ekledin….
tabutlukta geçen yedi yılı,
Ömür heybene…
Sana hüküm biçenler
koylarda, yatlarda,
Barlarda…
Şehadetin korku olarak ,
Miras kalsın onlara…
Yada vesile olsun
Sadakat arayanlara…

Yalınkat hırka,yavan ekmek,
Yollara düştün “birlik birlik “diyerek..
Gün oldu Kırıkhan’da Hassa’da,
Gün oldu Çağlayancerit’te
Şiirinin son dizesinde,
Yürüdün ölüme….
Yürüdünde çöktü içimize,
Kurşundan ağır bir gam.
Nereye Şargışlalım…
Elmalımın yiğidi,
Sivasımın goncası…
Gasgetli ağam….

Sen ebemgümeçlerinin,yarpuzların,
Madımık aşının buğusu,
Yüreğil deki guşüzümün dalında,
Şakıyan bülbülün tonusu
Çekemde bayırda gözesin…
Nereye gittin yiğidim…
Şampiyon yapıp Sivası,
Takıp kırmızı-beyazı
turlayacaktık daha…
ne acelasi var gittiğin yerlerin…
Daha gitmeden
özledim…özledim…özledim… 

Mihrali duruşun ,
Yemene giden
Gönüllü zabit sıfatın…
Sen Muhsinim,öz evladım…
Anadolumun civanı,
koyup gittin…
kuzu postuna girmiş kurtlara,
Bırakıp meydanını
Kim oynayacak Temirağayı,
Abdurrahmanı Sinsini.
Birdaha görür mü bu meydan
Senin gibi yiğit birisini….

Anan ağlıyor ,
biz ağlıyoruz…Anayurt ağlıyor,
Her kim var ise yad-yabanda
Gözlerinden pınar çağlıyor….
Dualarımız hale hale sarsın seni,
Alperenlerin avazı,
Mamakta üşüdüğün yeter
Üşüme artık,
üşüme Sivas
Üşüme Şarkışla…Üşüme…
Gıpta et
Allah Resulu(sav)ne gidene…

Velicanın gözleri sulu,
yüreği bir hoş….
Giden sen olunca,
geride kalan ne varsa loş….
Yolluğunu hazırlıyorum yiğidim,
Geldim yirminci cüze…
Selam et… selam et…
Kurban olduğum…
Ol Resule(sav)….
Sanmaki gittin
Sanmaki gül soldu.
Seni ne çok sevdiğimi anladım
Göz yaşlarım nasip oldu…

Yiğidim “üşüdüm”” diyorsun.
Ve..gidiyorsun….


Veli KILIÇ
27 Mart 2009 Gaziantep//Şahinbey